EVLAT EDİNME
KARAR ÖRNEĞİ-1-
T.C.
ANKARA
5.AİLE MAHKEMESİ
ESAS NO:2008/1277
KARAR NO:2008/1366
DAVA EVLAT EDİNME
DAVA TARİHİ 21.10.2008
KARAR TARİHİ 18.12.2008Davacı vekili tarafından hasımsız aleyhine açılan evlat edinme davasının açık yargılaması sonunda:

GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili müvekkilinin….doğumlu olduğunu,çok iyi bir eğitim gördüğünü ve fevkalade imkanlara sahip bir işte çalıştığını…..tarihli evlat edinme öncesi geçici bakım sözleşmesi ile annesi tarafından kendisine teslim edilen ve o tarihten beri kendisi tarafından bakıldığını ve eğitildiğini,…..doğumlu (–)ı evlat edinmek istediğini belirterek müvekkilinin (–) ı evlat edinmesine ve (–) ın adının )(–) olarak ve evlat edinilen (–) in nüfus kaydında anne adının düzeltilerek (–) olarak tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

M.K.316 maddesi uyarınca doya mahkememiz uzmanına verilmiş,uzman davacının çocuğu olmadığını,evlat edinmek istediği (–) ‘e ….tarihinden beri baktığı,davacı ve çocuk arasında ebeveyn-çocuk ilişkisinin kurulmuş olduğunu,davacının küçük (–) i evlat edinmesinin uygun ve çocuğun yararına olacağı yönünde rapor vermiştir.
……………..
Tüm dosya kapsamı ve uzman raporu birlikte değerlendirildiğinde küçük(–) in davacı tarafından evlat edinilmesinin yararına olacağı anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Ancak davacı,dava dilekçesinde evlat edinme kararı ile birlikte evlat edinilen küçük (–)’in nüfus kaydına anne adı değiştirilerek müvekkili (–) in isminin verilmesini de talep etmektedir.

4721 sayılı Yeni Medeni Yasanın 314/ 4 maddesinde 1eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılır” hükmünü taşımaktadır.

Görüldüğü üzere bu madde eşler tarafından birlikte evlat edinilen küçüklerin ana ve baba adının evlat edinen eşlerin isimlerinin yazılacağını düzenlemekte ve tek başına evlat edinmede küçüğün nüfus kaydına ana veya baba adının yazılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.

Yasa koyucu tek başına evlat edinme ile ilgili düzenlemeyi yaparken bu konuda bilerek veya bilmeyerek bir düzenleme yapmamıştır.

Yasa koyucu bilerek bir düzenleme yapmamış olabilir.Çünkü tek başına evlat edinen kadın ise çocuğun anne hanesine evlat edinen kadının adı yazılacak ancak baba hanesine herhangi bir isim yazılamayacaktır. Bu durum tek başına evlat edinen erkek için de geçerlidir.Burda da annesi boş kalacaktır.

Yasa koyucu bunun dışında da nesep ve nüfus kayıtlarında karışıklık nedeniyle de bu düzenlemeyi yapmamış olabilir.

Yasa koyucu sonuçta bu konuda Medeni Kanunda bir düzenleme yapmamıştır.

Hakim olarak bizler bilerek veya bilmeyerek yasada düzenleme bulunmayan konularda Medeni Yasanın 1.maddesine göre hareket ederiz.
“Kanun sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır”

Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa hakim örf ve adet hukukuna göre,bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir.

Hakim karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.”(4721 Sayılı Yasanın 1.maddesi)

Görüldüğü üzere kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa(ki biz buna yasa boşluğu diyoruz) bizler örf ve adet hukukuna göre bu da yoksa yasa koyucu olsa idik nasıl düzenleme yapacak idiysek o şekilde karar vermekteyiz.

Sonuç olarak Medeni Yasanın 314.maddesinde tek başına evlat edinmede çocuğun anne ve baba hanesinin ne olacağı konusunda bir yasa boşluğu vardır.

Olayımızda davacı kadın yasaya uygun şekilde küçüğü evlat edinmekle onun adını değiştirebilmekte,soyadını değiştirebilmekte ancak anne hanesine ismini yazdıramamaktadır.

Buradaki problem şudur;Anne hanesine kendi ismi verilirken çocuğun baba ismi ne olacaktır.

Bu durumun tek başına evlat edinmelerde çok büyük sorun yaratmayacağı görüşündeyim.

Çünkü:

Sonuçta çocuğun anne ve baba hanesinde gerçek yada gerçek olmayan bir baba ismi bulunmaktadır. Davacı kadın anne hanesine sadece kendi isminin yazılmasını talep etmektedir.Bu hali ile baba hanesinde mevcut isim kalacaktır.Bu durum uygulamada ve nesep problemlerinde karışıklığa neden olmaz.

Aksine burada çok daha önemli bir durum vardır.Davacı kadın çocuğu evlat edinecek,kendi soyadını verecek ama anne hanesine kendi ismi görülmeyecektir.Eğitim çağına gelen çocuk anne diye hitap ettiği kadının isminin başka,nüfusta annesi olarak gözüken kadının isminin başka olduğunu öğrendiğinde büyük bir travma yaşayacaktır.Yıllardır anne dediği kadının annesi olmadığını ilk ,öğretim birinci sınıfından itibaren sorgulamaya başlayacak psikolojik problemler yaşayacaktır.

Evlat edinme davalarında önemli bir hukuki ve sosyal yarar mevcuttur.Sadece küçük bir çocuğu alıp onu bakıp yetiştirmek değil anne evlat ilişkisinin de sağlıklı olması annelik ve çocuk duygusunun yaşanması esastır.

Bizler evlat edinme davalarında bu kararı verirken yasal koşulların yanında uzman aracılığı ile “evlat edinen ve edinilenin kişiliği ve sağlığı,karşılıklı ilişkileri,ekonomik durumları,evlat edinenin eğitme yeteneği,evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulmasını” (Medeni Yasa 316/2 maddesi) da araştırmaktayız.

Yani sadece yasal koşullarla yetinilmemekte anne ve evlatlık ilişkilerinde derinlemesine araştırılmaktadır.

Olayımızda da bu araştırma yapılmış ve bu konular açıklığa kavuşturulmuştur.

Bu nedenle evlat edinme davalarını sadece küçük bir çocuğun evlat edinilmesi olarak görmemek,aksine bir yaşam boyu birlikte yaşamın gerektirdiği şartlarda önceden araştırılıp düzenlenmektedir.

Hakim olarak bizler bu yasa boşluğunu hukuka uygun bir şekilde karar vererek her iki tarafında hukuki güvencelerini düzenlemek,yasal garanti altına almak zorundayız.

Bu nedenle davacı kadın evlat edindiği küçüğün anne hanesine kendi isminin yazılmasını istemekte haklıdır.

Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı kadının talebi yerinde görülmüş,küçüğün anne hanesine davacı(–) in yazılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Davanın Kabulüne……
2-(..)’ın anne hanesine davacı (–) adının yazılması………….
…..
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı KESİN olarak okunup usulen anlatıldı. 18.12.2008

KARAR ÖRNEĞİ-2-

T.C.
SARIYER
2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2008/339
KARAR NO: 2008/382
HAKİM MEHMET ERDOĞAN
C.SAVCISI ASLI BETÜL CEVİZOĞLU
DAVA İSİM TASHİHİ
DAVALI SARIYER NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ
DAVA TARİHİ 15.09.2008
KARAR TARİHİ:10.11.2008

Mahkememiz görülmekte olan davanın yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜavacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin İstanbul Aile Mahkemesinin (……= sayılı karar ile (-) !ı evlat edindiğini çocuğun doğumundan 9 gün sonra yanına aldığını,bu güne kadar öz annesi gibi büyüttüğünü,yetiştirdiğini,mutlu bir yaşamlarının olduğunu,ancak nüfusta (–)’ın anne adının (–) olarak yazılı olmasının davacıyı çok üzdüğünü,çünkü davacının (–) ın öz evladı imiş gibi büyüttüğünü baktığını,şefkat gösterdiğini,nüfusta anne adının farklı olmasının davacıyı kırdığını ve yaraladığını,ayrıca bur durumun çocuğa da zarar vereceğini çünkü anne olarak davacıyı göreceğini ve davacıyı tanıyacağını,nüfusta anne adının farklı olmasının davacının zor duruma düşmesini,kafasının karışmasına,üzülmesine neden olacağını,bütün bu durumlar karşısında (–)ın nüfusta (–) olan anne adının (–) olarak düzeltilmesini talep etmiştir.

Davacı asil (–) duruşmaya katılmış bu isteğini ısrarla ve önemle dile getirerek nüfusta anne adı olarak (–) isminin yazılmasını talep etmiştir.

Davacının nüfus aile kayıt tablosu getirtilip incelenmiştir.Davacının ….. doğumlu (–) ‘ı evlat edindiği ve nüfusta anne adının (–) olarak yazılı olduğu görülmüştür.

Davacı evlat edinme ile ilgili İstanbul….. Mahkemesinin…..sayılı kararını ibraz etmiş ve incelenmiştir.

Davacı tanıkları duruşmada dinlenmişlerdir.Tanıklar davacının bu duruma çok üzüldüğünü belirtmişler ve çocuğun davacı ile birlikte seyahatlere ve yurtdışına çıkması gerektiği zaman nüfustaki anne adının farklı olmasının bir çok zorluğa neden olduğunu belirtmişler ve özellikle tanık….ifadesinde küçüğün 2.5 yaşı civarı olduğu ,küçüğün mantıklı şekilde düşünmeye başladığı yaşa geldiğinde uygun bir şekilde kendisinin öz annesinin farklı olduğunu söyleyeceğini,hangi yaşta söylenmesi gerektiğini düşündüklerini,bu konuda psikolojik yardım alacaklarını söylemiş ve bu yaşta çocuğun nüfusta anne adının farklı olmasının hem davacı yönünden hem çocuk yönünden mahsurlu olduğunu belirtmiştir.

Davacının beyanı ve talebi,tanıkların ifadeleri mahkememizce incelenmiştir.Davacı küçüğü 8-9 günlükken yanına almış ve daha sonra mahkeme kararı ile evlat edinmiştir.Nüfusta küçüğün anne adı öz annesinin ismi olan (–) olarak yazılıdır.Davacı küçüğü yanına almış ve öz çocuğu gibi bakıp büyütmüştür.Öz annesinden farksız davrandığı tanık beyanları ile anlaşılmıştır.Davacının nüfusta kendi isminin yazılmasını istemesi doğal karşılanmalıdır.Bu yaştaki çocuğa öz annesinin başkası olduğunu söylemenin de bir çok zorlukları ve mahsurları olacaktır.Uygun yaşa geldiğinde söylenmesinde yarar vardır.Örneğin küçük okul çağına geldiğinde ve okula gittiğinde nüfustaki anne adının farklı olmasını öğrendiği takdirde hayal kırıklığına uğrayabileceği üzüleceği,arkadaşları tarafından bu konunun gündeme getirilip ,çocuğun zarar görme olasılığı çok fazladır.Mahkememizce davacının talepleri yerinde görülmüştür.

Davalı idare temsilcisi anne adının düzeltilmesinde sakınca olmadığını belirtmiştir.İddia makamı davanın kabulü yönünde karar verilmesi mütalaa etmiştir.
Bu itibarla;
HÜKÜM;
Talep gibi davanın kabulüne…..
10.11.2008

Bu karar taraflarca temyiz edilmeyerek 31.12.2008 tarihinde kesinleşmiştir.

İÇTİHAT-1-

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO 2005/4
KARAR NO. 2005/3125
KARAR TARİHİ. 2.3.2005

> EVLAT EDİNME ( Evlat Edinilen İle Evlat Edinen Arasında En Az 18 Yaş Farkı Bulunması Şartı )

> YAŞ FARKI ŞARTI ( Evlat Edinilen İle Evlat Edinen Arasında – En Az 18 Yaş Fark Bulunması Gereği )

4721/m.308

ÖZET : 4721 sayılı Medeni Kanunun 308. maddesi gereğince evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacılar Zekine Şahin ve Hüseyin Şahin müştereken verdikleri 19.01.2004 tarihli dava dilekçesi ile küçüklüğünden beri yanlarında bulunan davalı Göksel Şahin’i evlat edinmelerine izin verilmesini istedikleri, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 308. maddesinde “Evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır.” hükmü mevcuttur.

Dosyada mevcut nüfus kayıt örneklerinden, davacı Zekine’nin 01.01.1965, davacı Hüseyin’in 20.01.1964 doğumlu olup, dava ve hüküm tarihinde ergin olan 20.11.1980 doğumlu davalı ile aralarındaki yaş farkının onsekiz yıldan az olduğu anlaşılmaktadır.

Mahkemece, yasal şartın oluşmaması nedeniyle davacıların davasının reddine karar verilmesi gerekirken Medeni Kanunun 308. maddesi hükmüne aykırı olarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 02.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İÇTİHAT-2-

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2004/4013
KARAR NO. 2004/5129
KARAR TARİHİ. 22.4.2004

> EVLAT EDİNME ( Küçüğün Evlat Edinilebilmesi için Evlat Edinen Tarafından Bir Yıl Süreyle Bakılmış ve Eğitilmiş Olması ile Evlat Edinmede Herhalde Küçüğün Yararının Bulunması Şartı )

> ANA BABANIN RIZASI ( Evlat Edinilebilmesi için Küçüğün Ana ve Babasının Rızasının Alınmasının Zorunlu Olması )

> KÜÇÜĞE KARŞI ÖZEN YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( Küçüğe Karşı Özen Yükümlülüğünü Yerine Getirmeyen Ana ve Babanın Evlat Edinmede Rızasının Aranmaması )

> EVLAT EDİNME KARARI ( Ancak Koşulların Kapsamlı Şekilde Araştırılması Evlat Edinen İle Edinilenin Dinlenmeleri ve Gerektiğinde Uzmanların Görüşünün Alınmasından Sonra Verileceği )

4721/m.305,309,311/son,316
4787/m.5

ÖZET : Evlat edinme kararı verilmeden önce; evlat edinenler ile evlatlığa alınmak istenilen ve ana babasının kişisel özellikleri, öğrenim durumları geçmiş meslek ve iş yaşantıları, halen yaptıkları işler, çocuğa sağlayacakları sosyal güvenceler ailelerin gelir durumları, sahip oldukları mal varlıkları, sağlık durumları, evlilik yaşantıları evlat edinmeye ne kadar hazır oldukları, yaşanılan evin niteliği, yaşam biçimleri, beklentileri etraflı şekilde araştırılmalı gerektiğinde mahkemenin bünyesindeki uzmandan bunun bulunmaması halinde diğer kamu kuruşlarında çalışanlardan görüş ve rapor alınır.

Annenin küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, ananın karşı koymasının dürüstlük kuralı ile bağdaşıp bağdaşmayacağı bu deliller karşısında değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacılar küçük Nazlıcan’ın evlat edinilmesine karar verilmesini istemişlerdir.

Medeni Kanunun 305. maddesi; bir küçüğün evlat edinilebilmesi için, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olmasının gerektiğini, evlat edinmede herhalde küçüğün yararının bulunmasının şart olduğunu, 309. maddesi evlat edinilebilmesi için küçüğün ana, babasının rızasının alınmasının zorunlu olduğunu, 311/son maddesi; küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen ana, babanın rızasının aranmayacağını 316. maddesi de; evlat edinmeye ancak esaslı sayılan durum ve koşulların kapsamlı bir şekilde araştırılmadan, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verileceğini hükme bağlamıştır.

Evlat edinme kararı verilmeden önce; evlat edinenler ile evlatlığa alınmak istenilen ve ana babasının kişisel özellikleri, öğrenim durumları geçmiş meslek ve iş yaşantıları, halen yaptıkları işler, çocuğa sağlayacakları sosyal güvenceler ailelerin gelir durumları, sahip oldukları mal varlıkları, sağlık durumları, evlilik yaşantıları evlat edinmeye ne kadar hazır oldukları, yaşanılan evin niteliği, yaşam biçimleri, beklentileri etraflı şekilde araştırılmalı gerektiğinde mahkemenin bünyesindeki uzmandan bunun bulunmaması halinde diğer kamu kuruşlarında çalışanlardan ( özellikle Sosyal Hizmet ve Çocuk Esirgeme Kurumu bünyesindekilerden ) görüş ve rapor alınıp, ( 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulü Kanununun 5. maddesi ) Annenin küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, ananın karşı koymasının dürüstlük kuralı ile bağdaşıp bağdaşmayacağı bu deliller karşısında değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre de diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.

İÇTİHAT-3-

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2004/14154
KARAR NO. 2004/15751
KARAR TARİHİ. 27.12.2004

> EVLAT EDİNME ( Eşlerin Tek Başına – Birlikte Evlat Edinilmesinin Mümkün Olmadığını İspat Koşulları )

> EŞLERİN TEK BAŞINA EVLAT EDİNMESİ ( Birlikte Evlat Edinilmesinin Mümkün Olmadığını İspat Koşulları )

> EVLAT EDİNME KARARI ( Hakimin Karar Vermeden Önce Yapması Gereken Araştırmalar )

< KÜÇÜĞÜN EVLAT EDİNİLMESİ ( Hakimin Karar Vermeden Önce Durum ve Koşulları Kapsamlı Biçimde Araştırma Zorunluluğu )
4721/m.307/2,316

ÖZET : 4721 sayılı TMK.nun 307/2. maddesinde eşlerin tek başına evlat edinmesi düzenlenmiştir. Buna göre; otuz yaşını doldurmuş olan eş, diğer eşin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksunluğu veya iki yılı aşkın süreden beri nerede olduğunun bilinmemesi yada mahkeme kararıyla iki yılı aşkın süreden beri eşinden ayrı yaşamakta olması yüzünden birlikte evlat edinmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi halinde, tek başına evlat edinebilir. Bu yasal şartlar oluşmadan evli olan kişi tek başına evlat edinemez.

Bununla birlikte, 316. maddede evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getirilmiştir. Buna göre, hakim evlat edinme kararı vermeden önce durum ve koşulları kapsamlı bir biçimde araştırmalı, gerekirse uzmanların görüşünü almalıdır. Araştırmanın, evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığına, karşılıklı ilişkilerine, ekonomik durumlarına, evlat edinenin eğitme yeteneğine, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkilerine yönelik olması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun tek başına evlat edinmeyi düzenleyen 307. maddesinin 2. fıkrasına göre otuz yaşını doldurmuş olan eş, diğer eşin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksunluğu veya iki yılı aşkın süreden beri nerede olduğunun bilinmemesi yada mahkeme kararıyla iki yılı aşkın süreden beri eşinden ayrı yaşamakta olması yüzünden birlikte evlat edinmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi halinde, tek başına evlat edinebilir.

Dosyadaki nüfus kaydından evli olduğu anlaşılan davacının, yukarıda anılan madde uyarınca tek başına evlat edinebilmesi için gereken yasal şartları oluşmadığı görülmüştür.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken Türk Medeni Kanunun 307/2. maddesi hükmüne aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Kabule göre ise;

Aynı Kanunun evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesinde;

“”Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir.

Araştırma özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir”” hükmü mevcuttur.

Mahkemece, sözü edilen maddede öngörüldüğü şekilde kapsamlı bir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 27.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 MEVZUAT
 EVLAT EDİNME HİZMETİ

Evlat Edinme; durumu evlat edindirilmeye uygun bir çocukla, durumu evlat edinmeye uygun kişi/eşler arasında hukuki bağlar sağlanarak çocuk ebeveyn ilişkisinin kurulmasıdır.
Evlat Edinmenin Hukuki Boyutları

Ülkemizde evlat edinme işlemleri;
Türk Medeni Kanunun 305’den 320’ye kadar maddeleri,
Çocukların korunması ve Ülkelerarası Evlat Edinme Konusunda İşbirliğine Dair Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun,
Küçüklerin Evlât Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzük,
Bu mevzuat ve işleyişe yönelik olarak hazırlanan genelge ve dağıtımlı yazılar,

kapsamında yürütülmektedir.

Evlat edinme yolları:

Korunma altındaki bir çocuğun evlat edinilmesi.
Kişilerarası anlaşma ile evlat edinme

(Bu grupta yer alan evlat edinmelerde de başvuru koşulları aynen geçerlidir. Aile Mahkemesine, bulunmadığı durumlarda Asliye Hukuk Mahkemesine başvurmalıdır. Medeni Kanunun 316. maddesi gereği, ilgili mahkeme hakimince taraflar hakkında araştırma yapılması Kurumumuzdan istenmektedir. Tarafların yurt içinde yaşaması halinde bu istek İl Sosyal Hizmetler Müdürlüklerimizce yerine getirilmektedir. Ancak, taraflardan birinin yurt dışında olması halinde, evlat edinecek ailenin öncelikle bulunduğu ülkenin yetkili birimine başvurması gerekmektedir. Yurt dışı bağlantılı işlemler Genel Müdürlükçe yürütülmektedir. Yapılan araştırmada oluşan kanaati bildirir rapor evlat edinme mevzuatı kapsamında hazırlanarak ilgili mahkeme hakiminin takdirine sunulmaktadır)

Sorumlu Birim

Ülke içi evlat edinmelerde evlât edinmelerde aracılık faaliyetleri “Aracı Kurum” yetkisi ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür. (Türk Medeni Kanunun 320. Maddesi gereği hazırlanarak yürürlüğe giren Küçüklerin Evlât Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzük)
Ülkelerarası evlât edinme işlemleri “Merkezi Makam” yetkisi ile

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Aile Yanında Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülür.(Lahey Ülkelerarası Evlat Edinme Sözleşmesi gereği ülkelerarası evlat edinme işlemlerini yürütmekten sorumlu tek yetkili merkezi makam olarak)
Bu kapsamda, Dış İşleri Bakanlığı tarafından, Lahey Uluslar arası Özel Hukuk Daimi Bürosu’na yapılan bildirim ile Genel Müdürlüğümüz, ülkelerarası evlat edinme işlemlerinde Ülkemizin Merkezi Yetkili Makamı statüsünü kazanmıştır.

Ülkelerarası evlat edinme işlemleri kabul eden veya menşe devlet merkezi makamları arasında işbirliği yapılarak gerçekleştirilir.
Evlât Edinme Koşulları
Evlât edinmede;

Küçüğün, evlât edinen tarafından en az bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması,
Evlât edinmenin her halde küçüğün yararına bulunması ve evlât edinenin diğer çocuklarının yararlarının, hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi,
Evlât edinecek kişi veya eşlerin, evlât edinilenden en az onsekiz yaş büyük olması,
Evlat edinen ile edinilen arasında en fazla 40 yaş fark olması,
Ayırt etme gücüne sahip olan küçüğün rızasının alınması,

22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 311 inci ve 312 nci maddelerinde yer alan hükümler hariç, 309 uncu maddesinde belirtilen şekilde küçüğün ana ve babasının rızasının bulunması,
Küçüğün vesayet altında olması halinde, Türk Medenî Kanununun 397 nci maddesinde öngörülen vesayet dairelerinin izninin alınmış olması,
Eşlerin en az beş yıldan beri evli olmaları veya her ikisinin de otuz yaşını doldurmuş bulunmaları,
koşulları aranır.

Evli Olmayan Kişinin Evlat Edinmek İstemesi Koşulu;

Evlât edinmek isteyen ve evli olmayan kişinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşulu aranır.

Evli olmayanlar birlikte evlat edinemezler.

Eşlerden Birinin Diğerinin Çocuğunu Evlat Edinme İstemesinin Koşulu:

Eşlerden birinin, diğerinin çocuğunu evlât edinebilmesi için;
En az iki yıldan beri evli olmaları veya
Kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması,

koşulları aranır.

Evli Olan Eşin Tek Başına Evlat Edinme Koşulu:

Otuz yaşını doldurmuş olan eşin, tek başına evlât edinebilmesi için,;
Diğer eşin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksunluğu veya iki yılı aşkın süreden beri nerede olduğunun bilinmemesi ya da
Mahkeme kararıyla iki yılı aşkın süreden beri eşinden ayrı yaşamakta olması yüzünden, birlikte evlât edinmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi,
Türk Medeni Kanunun 306. maddesine göre, en az 5 yıldan beri evli olmaları veya otuz yaşını doldurmuş bulunmaları gerekir.

Başvuru yeri:

Evlat edinmek üzere başvurmak isteyenler:

Yerleşim yeri Türkiye’de olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, yerleşim yerlerindeki İl Müdürlüklerine,
Yerleşim yeri yurt dışında olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile yabancı ülke vatandaşları, kabul eden Devletin merkezi makamına,
Türkiye’de bir yıldan fazla süreyle oturma izni almış yabancı ülke vatandaşları, Merkezi Makama gönderilmek üzere bulundukları yerin İl Müdürlüğüne,yazılı başvuruda bulunurlar.

Başvuru şekli:

Evlat edinmek isteyenlerin şahsen ve yazılı olarak başvurmaları gerekir.

Eşlerin evlât edinmek istemesi halinde başvuruda her ikisinde birlikte bulunması gerekir.

(Başvuruda bulunmak üzere gitmeden önce randevu alınmalıdır.)

Başvuru Sırasında Yapılacak İşlemler:
Başvuranlara, evlât edinilecek küçüklerin özellikleri ile evlât edinmenin sosyal ve hukuki sonuçları hakkında sosyal çalışmacı tarafından bilgi verilir ve ilk görüşme formu birlikte doldurulur.

Evlât edinmek üzere başvuran kişi veya eşler, evlât edinme işlemlerine ilişkin tüm yükümlülükleri kabul ve taahhüt ederler.

Evlat Edinmek Üzere Başvurmaya Karar Vererek Başvuranlardan Hazırlanması İstenilecek Belgeler:

Evlât edinmek üzere başvuran kişi veya eşlerden aşağıdaki belgeler istenir:
Nüfus müdürlüğü tarafından düzenlenen nüfus olayı kayıt örneği,
Başvuran ve birlikte yaşadığı aile fertlerinin 25/5/2005 tarihli ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu kapsamında yer alan silinmiş kayıtlar da dâhil sabıka kayıtları,
Mal varlığını, gelir ve sosyal güvenlik durumunu gösterir belgeler,
Kimlik Paylaşımı Sisteminden belge üretebilen muhtarlıklardan veya nüfus müdürlüklerinden alınacak yerleşim yeri belgesi,
Öğrenim durumunu gösterir belge,
Fiziksel, zihinsel ve ruhsal bir engelinin, sürekli bakımı gerektiren, bulaşıcı veya süreğen bir hastalığının bulunmadığını, ayrıca alkol veya uyuşturucu madde bağımlısı olmadığını belirten sağlık kurulu raporu,
Türkiye’de yaşayan yabancı ülke vatandaşlarından veya yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından oturma izin belgesi ve küçüğün kabul eden ülkeye girmesine ve orada sürekli ikametine izin verildiğine veya verileceğine dair belge.

Başvuruların İncelenmesi
Evlât edinmek üzere başvuran kişi ve eşler;

Belgeleri, başvuru tarihinden itibaren en geç iki ay içinde tamamlayıp sunarlar.
Bu süre içinde belgeleri sunmayanların başvuruları işleme konulmaz.
Belgelerin sunulduğu tarih ve saat sosyal inceleme ve küçüğün yerleştirilmesi sıralamasında esas alınır.

(Ancak, korunmaya muhtaç olmayan küçüklerin evlât edinilmesi veya oluşmuş anne, baba ve küçük ilişkisinin bulunması ya da hısımlığın söz konusu olması durumlarında bu esasa bağlı kalınmaz.)
Başvuru sahipleri belgelerin tesliminden itibaren en geç altı ay içinde yerleşim yerlerinde ziyaret edilerek haklarında sosyal inceleme başlatılır.

(Başvuruların yoğun olduğu İl Müdürlüklerinde bu süre, altı ay daha uzatılabilir.)
İncelemede karar vermeye yardımcı olacak her türlü belge talep edilir.
Başvuru sahiplerinin ve varsa birlikte yaşadıkları başka kişilerin kişilik, eğitim, kültürel özellikleri, ekonomik güçleri, sağlık durumları, aile bireylerinin birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkileri, küçükten beklentileri, evlât edinmeye bakış açıları, bakım, eğitme ve yetiştirme konularına yaklaşımları, evlât edinmek istedikleri küçüğün özellikleri, başvuru sahiplerinin veya varsa altsoylarının tavır ve düşünceleri değerlendirilir.
Başvuru sahipleri ile en az beş görüşme gerçekleştirilir.
Yapılan görüşmeler, incelemeler ve belgeler sonucu yapılan değerlendirme ile kapsamlı bir Sosyal İnceleme Raporu hazırlanarak kanaat bildirilir.
Sosyal İnceleme Raporunda yer alan olumlu ya da olumsuz kanaat başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir.
Başvuru hakkında olumlu kanaat bildirilmesi halinde dosya sıraya alınır.

Başvuruların reddi,
Evlât edinmek isteyenlerden başvuru için yeterli koşulları taşımadıkları anlaşılanların başvuruları sosyal inceleme yapılmaksızın reddedilir.

Ailelerin çocuk büyütmeye hakları olduğu kadar, kendi isteklerini ifade edemeyen çocukların da kendileri için en uygun olduğu titizlikle belirlenmiş ortamlarda yaşamaya hakları bulunmaktadır. Herhangi bir işyerinde çalışmak veya sosyal ortamda kabul görmenin belirli kuralları bulunmaktadır. Biyolojik aileleri yanında örselenmiş çocukların bakım sorumluluğunun devri hususu da Ülkemizin geleceğini teslim edeceğimiz çocuklar söz konusu olduğu için oldukça önemli olup kuralların olmaması düşünülememektedir.

Bu nedenle başvuruların reddedilmesi sadece ailenin olumsuz olduğu yönünde algılanmamalıdır. Kurumumuz, korunmaya muhtaç çocukların özelliklerine en uygun ortamı sağlayabilecek aileleri seçmek sorumluluğunu da taşımaktadır.

Başvuruların Askıya Alınması:
Başvuruları işleme konulanların dosyaları haklı mazeret göstermeleri halinde mazeretin gerektirdiği bir süre için askıya alınabilir.

(Bu süre sonunda yeniden yapılacak sosyal inceleme sonucunda düzenlenecek rapora göre dosya işleme konulur.)

Başvuruların İşlemden Kaldırılması:
Mevzuatla belirlenen süreler içinde başvuru sahiplerinden kaynaklanan nedenlerle sosyal incelemeye başlanılamaması durumunda dosya işlemden kaldırılır.

Bunların yeniden başvuruda bulunmaları halinde ilk kez başvuruda bulunulmasına ilişkin mevzuat hükümler uygulanır.

Başvuruların İptali:
Geçici bakım sözleşmesi uyarınca yanlarına yerleştirilen küçüğü, kendilerinin veya küçüğün belgelendirilen ciddi sağlık nedeni dışında geri verenlerin dosyaları iptal edilir.

Bu kişilerin sonraki evlât edinme başvuruları bu gerekçe ile reddedilir.

İtiraz:

Evlât edinme başvurusunun reddedilmesine, askıya alınmasına veya işlemden kaldırılmasına ilişkin işlemler İl Müdürlüğü tarafından başvuru sahiplerine yazılı olarak bildirilir.

Bu işlemlere karşı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde İl Müdürlüğü nezdinde itiraz edilebilir.

İtiraz komisyon tarafından görüşülerek en geç bir ay içinde kesin olarak karara bağlanır ve karar itiraz edene yazılı olarak bildirilir.

Sıralamada dikkate alınacak hususlar:

Küçüğün yaşı, cinsiyeti, sağlık durumu, varsa kardeşi ile birlikte istenmesi gibi özellikler sıralamayı belirlemede dikkate alınır.

Evlât edinilecek küçüğün, varsa kardeşi ile birlikte evlât edindirilmesine, bunun mümkün olmaması durumunda birbirlerine yakın yerleşim yerlerinde bulunan ve birbirleriyle görüştürebilecek kişi veya eşlerin yanına yerleştirilmelerine özen gösterilir. Kardeşi olan küçükleri birlikte evlât edinmek isteyenler için sıralamaya bağlı kalınmayabilir.

Ülkelerarası Evlat Edinme :

Ülkelerarası kapsamda yer alan dosyalar Lahey Ülkelerarası Evlat Edinme Sözleşmesi gereği değerlendirilmektedir. Sözleşme gereği küçük ancak kendi Ülkesinde evlat edindirilemediği takdirde ülkelerarası bir evlat edinme söz konusu olabilmektedir.

Ülkemizde evlat edinmek üzere ailelerin sırada beklemesi nedeniyle bu kapsamda genellikle süreğen sağlık sorunları, engelleri ve bebek grubunun dışında 5 yaş ve üzeri olup genellikle erkek ya da kardeşleri olan çocuklar yer almaktadır.

Ülkemizde ikamet eden ve aynı zamanda bir başka ülkenin vatandaşlık hakkına sahip olan ya da Türk vatandaşı ile evli olan yabancı ülke vatandaşları hakkında evlat edinmenin vatandaşı olunan ülkede tanınıp tanınmayacağına ilişkin olarak Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından ülkelerarası işlem gerçekleştirilmektedir.

Türkiye’de ikamet eden yabancı ülke vatandaşlarının sabıkaları olmadığını gösterir belgelerinin vatandaşı oldukları ülkeden kendileri tarafından temin edilmesi gerekmektedir.

Ülkelerarası Merkesi Makamları ile işlem başlatılacak vaka dosyalarında; bu ilke ile süren iletişimin detaylarına ve iletişim bilgilerine yer verilmesi gerekmektedir.

Küçüğün yerleştirilmesi:

Küçük evlat edinecek kişi/eşlerin yanına “Evlat Edinme Öncesi geçici Bakım Sözleşmesi” ile yerleştirilir.
Geçici Bakım Sözleşmesi’nin imzalanmasından sonra, evlât edinilecek küçük, en az bir yıl süreyle bakım ve eğitimi için uygun görülen kişi veya eşlerin yanına yerleştirilir.

İzleme:
Evlât edinme öncesi bir yıllık geçici bakım sürecinde mevzuata uygun olarak yerleştirilen küçük;
Evlât edinecek kişi veya eşlerin küçüğü eğitme yeteneği, aile ilişkileri, sağlığı, küçükle olan ilişkilerindeki gelişmeler ile sosyal ve ekonomik koşullarındaki değişimler yönünden sosyal çalışmacılarca izlenir.
Yapılan izlemeler sonucu üçer aylık dönemler halinde İzleme Raporları düzenlenir.
Evlât edineceklerin altsoyu olması halinde düzenlenen İzleme Raporunda onların da küçük ile ilgili tavır ve düşünceleri değerlendirilir.
Evlat edineceklerin küçüğe karşı tutum ve davranışları Kurum tarafından denetlenirken gerektiğinde danışmanlık ve rehberlik hizmeti de verilir.

Evlat Edinme İşleminin Tamamlanması:

Bir yıllık izleme süresi sonunda sosyal inceleme raporunu da içeren dosya bir ay içinde ilgili mahkemeye evlat edinme davası açılmak üzere hazırlanır.

Yerleştirme İşlemi Sonrası Küçüğün Yurt Dışına Çıkması:

Evlat edinme öncesi bir yıllık geçici bakım sürecinde kişi/eşlerin, görev, tatil… gibi nedenlerle kısa süreli olarak il dışına çıkmak istemesi halinde;
Yeterli bir zaman öncesinde il müdürlüğüne şahsen ve yazılı olarak başvuruda bulunulması gerekir.
İl müdürlüğü tarafından mevzuat gereği olan işlemler tamamlanarak izin verilmesi sonrasında küçük evlat edineceklerle birlikte il dışına çıkabilir.

Evlat edinme öncesi bir yıllık geçici bakım sürecinde kişi/eşlerin, görev, tatil… gibi nedenlerle kısa süreli olarak yurt dışına çıkmak istemesi halinde;

Yeterli bir zaman öncesinde il müdürlüğüne şahsen ve yazılı olarak başvuruda bulunulması gerekir.
İl müdürlüğü tarafından küçüğün yurt dışına çıkabilmesi için mevzuat gereği olan işlemler tamamlanır.
İl müdürlüğü tarafından bu bilgi Merkezi Makam Yetkisi kapsamında işlem yapılmak üzere Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne iletilir.
Küçüğün yurt dışı izlemelerinin yapılmasını gerektiren bir süre gidilen ülkede kalmasının söz konusu olduğu durumlarda Merkezi Makam tarafından da gidilen ülkenin merkezi makamı ile işbirliği yapılarak izleme sürdürülür, düzenlenen raporların gönderilmesi talep edilir.
İzleme sürecinin başlatılması halinde evlat edinecek aile izlemelerin yapılması ve periyodik olarak düzenlenecek raporların gönderilmesinden sorumludur.

Evlat Edinmek Üzere Başvuranların En Çok Tercih Ettikleri Çocuklar:
Evlat edinmek üzere başvuranlar genellikle (0–1) yaş grubu ve kimsesi olmayan çocukları evlat edinmek istemektedirler.

Genellikle terk edilen çocukların tercih edilmesinin nedeni günün birinde ailesinin ortaya çıkarak çocuğu ellerinden alacağı korkusundan kaynaklanmaktadır.

Bir çocuğun kimsesinin olmaması terk/buluntu olarak nitelendirilen grup için dahi mümkün olmayıp sadece ailesine ilişkin bir bilginin olmadığı anlamı taşımaktadır.

Gizlilik:

Türk Medeni Kanunun 314. Maddesi “Evlat edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlatlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz.” İle evlat edinme işlemlerinde gizlilik hüküm altına alınmıştır.
Ancak şu hususun da açıklanmasında yarar görülmektedir.

Oldukça düşük bir olasılık olmakla birlikte belirtilen grupta yer alan çocukların ebeveynlerinin günün birinde ortaya çıkarak çocuklarını arama riski her zaman bulunmaktadır. Ancak bu itirazlar dava konusu olup ilgili mahkemeye başvurularak yapılması gerekmektedir.

Evlat edinene ait dosya bilgileri Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen çocuğun yüksek yararının esas alındığı gerekçeli raporla birlikte ve gizlilik kaydı düşülerek ilgili mahkemeye gönderilmektedir.
Bebek grubu dışındaki çocukla iletişim kurma:

Evlat edinmek üzere başvuranların (0-1) yaş grubu çocukları evlat edinmek istemelerinin önemli bir nedeni, evlat edinecekleri çocuğun yaşı büyüdükçe iletişim kurmakta zorlanacakları kaygısından kaynaklanmaktadır.

Korunmaya muhtaç çocuklarımızın korunma altına alınmadan önceki özellikleri (olumsuz aile koşullarından gelmeleri, kuruluşa gelinceye kadar olan yaşamlarında örselenmiş olmaları, tutarlı ve dengeli bir sevgi almamış olmaları… vb.) nedeniyle bir aile sıcaklığına ve güvende olmaya duydukları özlem duydukları, evlat edinmek üzere başvuran ailelerimizin de genellikle çocuğu olmayan kişiler olmaları sebebiyle yıllardır çocuk özlemi çektikleri göz önüne alındığında, her iki ihtiyaç grubunun bir araya getirilmesi sonucu uyum süreci gösterilecek özveri ve sabır ile birlikte çok daha kolaylıkla atlatılabilmektedir. Bu süreçte hizmette görev yapan sosyal çalışmacılarımız her aşamada evlat edinecek kişi/çiftlerin yanında olarak gerekli danışmanlık hizmetini vermektedir.

Ancak öncelikle evlat edinilecek çocuğun bocalayabileceği, sevgiyi sınayacağı göz ardı edilmemelidir. Bu güvensizliğin aşılması evlat edineceklerin sorun çözme becerisi, sabrı ve olumlu yaklaşımıyla mümkün olabilmektedir.

Çocuk büyürken gelişim dönemlerine bağlı olarak pek çok farklı sorunla karşılaşılması olasıdır. Evlat edinenlerden beklenen sorunlarla karşılaşıldığında biyolojik anne babalar gibi çözümü bulmak için çaba sarf edilmesidir. Çünkü çocuğun kişiliğinin öncelikle büyütüldüğü ailedeki ilişkiler ve sosyal çevre tarafından şekillendirildiği unutulmamalıdır.
Evlat edinmek üzere sırası gelen kişi/çiftlerin çocukla karşılaşması:

Evlat edinmek üzere sırası gelenlere;
Talep edilen grupta çocuk önerilir.
Çocuğu görmeye gitmeden önce önerilecek çocuğun dosya bilgileri hakkında bilgi verilir.
Sadece önerilen çocuğu görebilirler.
Bebek grubundan evlat edinmek isteyen bazı ailelerimizin çocukla karşılaştırıldıklarında beklenti düzeylerinin yüksek olması sebebiyle zaman zaman hayal kırklığı yaşadıkları gözlemlenmektedir. Özellikle bebek grubunda çocuklarımız evlat edinmek üzere ailelerin yanına doğumu takip eden günlerde yerleştirildiğinden henüz fiziksel özellikleri belirlenmediği gibi henüz çok albenili bir görünüme de sahip olmamaktadır. Aynı zamanda korunmaya muhtaç çocuklarımızın gelişim özelliklerinin normal huzurlu bir aile ortamında beklenen bir hamilelik süreci doğan bir çocuk gibi olması beklenemeyecektir.

Korunmaya muhtaç çocuklarımız genellikle sağlıksız hamilelikler sonucu doğmakta ve kuruluş bakımına gelinceye kadar olumsuz koşullarda (Soğukta kalma, yetersiz beslenme, uyaran eksikliği, teke tek ilgi yoksunluğu… vb.) yaşamaktadırlar. Bu nedenle gelişimlerinin sağlıklı aile ortamında yetişen bir çocuk gibi olmamaktadır. Ancak aile yanına yerleştikten kısa bir süre sonra hızlı bir şekilde aradaki farkı kapatmaktadırlar.

Bebek grubu dışındaki büyük yaş grubu çocukla iletişim kurma:

Bu yaş grubu çocukla iletişim kurmadan önce uyum sürecinin kolay geçirilmesini sağlayan bir süreç uygulanmaktadır. Önce kişi/çiftlerin çocuğu tanıştırılmadan belli bir mesafeden görmesi sağlanır. Daha sonra evlat edinmeden söz edilmeden evlat edinilecek çocuk ve kişi/eşler karşılaştırılır. Karar verilmesi halinde evlat edinilecek çocuk ve evlat edinecekler tanışma için hazırlanır. Önceleri kısa süreli birlikte olmalarına fırsat tanınır. Birlikte yaşamaya karar verilmesini takiben çocuk evlat edineceklerin yanına yerleştirilir. Bu sürecin sağlıklı gelişmesi uyum sürecinin de kolay geçirilmesi açısından önemli bulunmaktadır.

Evlat Edinilene Evlat Edinildiği Gerçeğinin Söylenmesi:

Küçüğe evlat edinildiği uygun yaş ve zamanda mutlaka söylenmelidir.

Çocuğa evlat edinildiğini söyleme konusunda evlat edinme dosyasından sorumlu sosyal çalışmacı tarafından gerekli danışmanlık hizmeti verilmektedir.

Çocuk psikolojisi alanında yapılan çalışmalar ışığında çocukların bu durumu normal kabul ederek sorun yaşamamaları ve yaşatmamaları için evlat edinmenin açıklanacağı en uygun dönemin çocuğun henüz sosyal yaşama tam olarak açılmadığı, anne ve baba objesinin yaşamında birinci derecede önem taşıdığı okul öncesi çağ (4–6 yaş) olduğu bilinmektedir.

Bu açıklamanın zamanında yapılmaması halinde;

Evlat edinilen açısından bakıldığında; hazır olmadığı dönemde herhangi bir kaynaktan (aile dışı kişiler/belgeler vb.) gerçeği öğrenme olasılığı çok yüksektir. Bu durumda, evlat edinilenin başta evlat edinene olan güveninin sarsılmasının yanı sıra diğer insanlarla iletişimi bozularak yaşamında onarılamayacak büyük bir yaralar da açılabilmektedir.

Evlat edinen açısından bakıldığında; evlat edinen yaşam boyu böyle bir gerçeği saklama zorunluluğunu her zaman omuzlarında ağır bir yük olarak hissedecektir. En önemlisi hazır olmadığı dönemde uygun olmayan şekilde gerçeği öğrenen evlat edinilen de evlat edinen aileyi suçlayacaktır.

Bu açıklama yapılırken evlat edinilene bazı çocukların annelerinin karnında değil kalplerinde büyüdüğü, kendi çocuğunuz olmasını çok istediğinizi açıklarken asla biyolojik ailesini kötüleyen ifadeler kullanmamaya dikkat edilmelidir. Bu yapılırken evlat edinilenin kendi hakkındaki ‘beni ailem istememiş’ duygusunun oluşmamasına gereken özenin gösterilmesi büyük önem taşımaktadır.

Evlat Edinme İle Çocuğun Kazandığı Haklar

Evlat edinilmiş çocuklar yasal olarak öz çocukların haklarına sahip olurlar.
Ana ve babaya ait olan haklar ve hükümlülükler evlat edinene geçer.
Evlat edinilen, evlat edinenin mirasçısı olur.
Evlat edinilen küçük ise evlat edinenin soyadını alır.

Evlat Edinilenin Adının Değiştirilmesi:

Evlat edinen isterse çocuğa yeni bir ad verebilir.

(Bu durum özellikle bebek grubunda yer alan bir uygulama olup evlat edinme davası açıldığında bu talepte de bulunulabilir.)
Evlat Edinilenin Evlat Edinenin Nüfusuna Kayıt Edilmesi:

Eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılır.

Evlat edinilenin miras ve başka haklarının zedelenmemesi, aile bağlarının devam etmesi için evlat edinilenin naklen geldiği aile kütüğü ile evlat edinenlerin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulur. Ayrıca evlat edinme ile ilgili kesinleşmiş mahkeme kararı her iki nüfus kütüğüne işlenir.

Evlat edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlatlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz.
Evlat Edinilenin Dosya Bilgilerini Talep Etmesi:

Evlat edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlat edinilen istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamamaktadır.

Evlat edinen kişi reşit olduktan sonra evlat edinme dosyasındaki bilgilere ulaşmak için başvuruda bulunabilir.
Başvuru yapılırken;

Şahsen ve yazılı olarak yapılması,

(Posta yoluyla yapılan başvurular hakkında da araştırma yapılmaktadır. Ancak, araştırma sonucu kişinin ikamet ettiği yerdeki İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne bildirilmekte olup bilginin kişiye verilmesi, mevcut kimlik aslı ile yapılacak şahsen başvurusu ile mümkün olabilmektedir.)
Yapılan başvuruda araştırmanın yapılmasına esas olarak sunulan bilgi ve belgenin kapsamının geniş tutulması,

(Araştırmanın daha kısa sürede tamamlanmasını sağlayacaktır.)
İkamet ettiği İl’deki İl Müdürlüğüne,

(Evlat edinme mahkemesinin yapıldığı İl biliniyorsa ve kişi aynı İl’de halen ikamet ediyorsa, İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne, aksi takdirde Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne sunmaları halinde haklarında gerekli araştırma yapılabilmektedir.)
Aşağıda yer alan halinde bilgi ve belgelerden elinde mevcut olanları başvuru dilekçesine eklenmesi,

– Kişinin mevcut kimlik fotokopisi,

– Evlat Edinme Mahkeme Kararı,

– Mahkeme kararından önceki kimlik bilgileri,

– İsim değişikliğine dair mahkeme kararı,

– Evlat edinme öncesinde kalınan İl ve kuruluşun adı,

– Kuruluşa kabul ve evlat edinme tarihleri.

gerekmektedir.
Başvuru sahibinin dosya bilgileri hakkındaki bilgi hizmette görev yapan sosyal çalışmacı tarafından yapılan bir görüşme ile evlat edinene açıklanır.
Kurumumuz 1983 yılında faaliyete başlamış olup, önceki yıllara ait arşiv bilgileri Çocuk Koruma Birlikleri ve Sağlık Bakanlığı tarafından devredilen belgelerle sınırlıdır.

Bir Başkasının Çocuğunun Evlat Edinme Mahkeme Karar Olmaksızın Doğrudan Nüfusa Öz Çocuk Olarak Kayıt Ettirilmesi:

Hâkim kararı olmaksızın doğrudan nüfusa kayıt ettirilerek çocuğun soy bağının değiştirilmesi Türk Ceza Kanunun 231.Maddesi” (1) Bir çocuğun soybağını değiştiren veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, sağlık kurumundaki bir çocuğun başka bir çocukla karışmasına neden olan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” İle düzenlenerek hükme bağlanmıştır.
Kurumumuz tarafından bu kapsamda bir işlem yapıldığının tespit edilmesi halinde öncelikle ailenin nesep düzeltme işlemlerini başlatması istenmektedir.

Ailenin gerekli hukuksal süreci başlatmaması halinde ise Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmaktadır.

EVLAT EDİNMEK ÜZERE BAŞVURDUĞUNUZDA İŞLEMLERİN GEREKTİRDİĞİ TÜM YÜKÜMLÜLÜKLERİ KABUL ETMİŞ SAYILIRSINIZ.
HAKKINIZDA OLUMLU KARAR VERİLMESİ HALİNDE EVLAT EDİNECEĞİNİZ ÇOCUK YASAL OLARAK SİZİN ÖZ ÇOCUĞUNUZ GİBİ EŞİT HAKLARA SAHİP OLACAKTIR.
BİR ÇOCUĞUN BAKIMI SEVGİ, SABIR, HOŞGÖRÜ VE ÖZVERİ GEREKTİRMEKTEDİR. VERECEĞİNİZ BU KARARIN GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYIP, SİZİN DE BU BİLİNÇLE EBEVEYNLİK SORUMLULUĞUNUZU YERİNE GETİRECEĞİNİZE İNANIYORUZ.
EVLAT EDİNMENİN BİR ÇOCUĞA SICAK YUVA SUNMANIN YANINDA SİZE TOPLUM İÇİNDE EBEVEYN OLMA AYRICALIĞINI SUNDUĞUNU UNUTMAYIN!

*** Bu sayfada evlat edinme mevzuatı ve işleyiş hakkında genel anlamda bilgi verilmiştir. Detaylı bilgi almak istemeniz halinde OFİSİMİZLE  iletişime geçerek daha detaylı bilgi alabilirsiniz.