İcra ve İflas Hukuku
Necdetyildirim.com » Faaliyet Alanlarımız » İcra ve İflas Hukuku

İÇTİHAT -1 –

Yarg. 12. HD.

E: 2013/11058,

K: 2013/19913,

T: 28.05.2013)

İİK. NA GÖRE İTİRAZIN KALDIRILMASI TALEBİNİN ESASA İLİŞKİN NEDENLERLE RET VEYA KABUL EDİLMESİ HALİNDE % 20 DEN AZ OLMAMAK ÜZERE TAZMİNATA HÜKMEDİLECEĞİ, USULE İLİŞKİN NEDENLERLE DAVANIN RET EDİLMESİ HALİNDE % 20 LİK TAZMİNATA HÜKMEDİLEMEYECEĞİ;

İİK’nun 6352 Sayılı Yasa ile değişik 68/son fıkrasının ilk cümlesine göre, “itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilir.”
İcra mahkemesince, alacaklının itirazın kaldırılması istemi sadece takip dayanağı belgenin, İİK’nun 68/1.maddesinde belirtilen belge niteliğinde olmadığından bahisle işin esası incelenmeden reddedildiğinden, bu nedenle borçlu yararına tazminat verilmesi için aynı maddenin son bendinde öngörülen (talebin esasa ilişkin nedenlerle reddi) şeklindeki koşul oluşmadığından alacaklının tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
İÇTİHAT – 2-

İLAMLARIN İCRASINDAN ÖNCE İDAREYE BAŞVURMA (MA) HAKKINDA

Bu çıktı Baro Hukuk Mevzuat ve İçtihat Bankasından alınmıştır.

YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ

Tarih : 20.06.2013
Esas No : 2013/5734
Karar No : 2013/9651

– TAKİBİN TALİKİ VEYA İPTALİ DAVASI
– İDARE MAHKEMELERİNİN GÖREVİNE GİREN UYUŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMÜNÜN İDARİ YARGI OLDUĞU
– DEĞİŞİKLİĞİN ADLİ YARGI MAHKEMELERİ TARAFINDAN VERİLEN İLAMLARIN İNFAZINDA UYGULANMA OLANAĞI BULUNMADIĞI

ÖZET: BORÇLU VEKİLİ, ALACAKLI VEKİLİ TARAFINDAN VEKİL EDENİ ALEYHİNE BAFRA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN 2009/699 ESAS VE 2012/438 KARAR SAYILI İŞÇİ ALACAKLARINA DAİR İLAMINA DAYALI OLARAK İLAMLI İCRA TAKİBİ BAŞLATILDIĞINI, ALACAKLININ 6352 SAYILI KANUNUN 58. MADDESİYLE DEĞİŞİK 2577 SAYILI KANUNUN 28. MADDESİNİN 2. FIKRASINA GÖRE, VEKİL EDEN İDAREYE YAZILI BAŞVURUDA BULUNARAK, ALACAĞININ ÖDENMESİNİ TALEP EDİP, 30 GÜNLÜK KANUNİ BEKLEME SÜRESİNDEN SONRA ÖDEME YAPILMAMASI HALİNDE İCRA TAKİBİ BAŞLATMASI GEREKİRKEN, BU YASAL ZORUNLULUK YERİNE GETİRİLMEDEN BAŞLATILAN TAKİBİN İPTALİNE KARAR VERİLMESİNİ TALEP ETMİŞ; MAHKEMECE, TALEP KABUL EDİLEREK TAKİBİN İPTALİNE KARAR VERİLMESİ ÜZERİNE HÜKÜM, DAVALI- ALACAKLI VEKİLİ TARAFINDAN TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü.

KARAR: Borçlu vekili, alacaklı vekili tarafından vekil edeni aleyhine Bafra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/699 Esas ve 2012/438 Karar sayılı işçi alacaklarına dair ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatıldığını, alacaklının 6352 Sayılı Kanunun 58. maddesiyle değişik 2577 Sayılı Kanunun 28. maddesinin 2. fıkrasına göre, vekil eden İdareye yazılı başvuruda bulunarak, alacağının ödenmesini talep edip, 30 günlük kanuni bekleme süresinden sonra ödeme yapılmaması halinde icra takibi başlatması gerekirken, bu yasal zorunluluk yerine getirilmeden başlatılan takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, talep kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi üzerine hüküm, davalı- alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Talep, İ.İ.K.41. maddesi yollamasıyla İ.İ.K.16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir.

6352 Sayılı Kanunun 58. maddesiyle Değişik 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/2 maddesinin Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren 1. fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur hükmünü içermektedir. Ancak, 2577 Sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca; Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemeleri’nin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü, bu Kanunda gösterilen usullere tabi olup, Kanunun 28/2. maddesine dair anılan değişikliğin, adli yargı mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece bu yöndeki şikayetin reddi gerekirken, anılan gerekçeyle kabulü isabetsizdir.

SONUÇ: Davalı-alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda açıklanan sebeple İ.İ.K.nun 366. ve H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca H.U.M.K.nun 388/4. (H.M.K.m.297/ç) ve İ.İ.K.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

İÇTİHAT-3-

YETKİSİZ İCRA DAİRESİNDE AÇILAN TAKİP, AÇILMAMIŞ SAYILMA
YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/8390
KARAR: 2013/17882
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
HMK.nun 20. maddesi gereğince görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davacının karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırması zorunludur.
Bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aynı kural takip hukukunda da geçerlidir.
Somut olayda, alacaklı tarafından yetkisiz Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü’nün icra dairesinde 15.05.2012 tarihinde takibe başlanılmış, borçlunun süresinde yetki itirazı üzerine Bakırköy 2. İcra Mahkemesi’nin 2012/894 E. 2012/1094 K. sayılı 19.07.2012 tarihli kararı ile Bakırköy İcra Dairesinin yetkisizliğine talep halinde dosyanın yetkili Ankara İcra Dairesine gönderilmesine karar verildiği, kararın 28.08.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Alacaklı vekilinin ise HMK.nun 20.maddesinde öngörülen iki haftalık yasal süreden sonra 25.09.2012 tarihinde Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü’ne başvurarak dosyanın yetkili Ankara İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediği görülmüştür.
Bu durumda, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK.nun 20. maddesi uyarınca re’sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi